Anksiyete Bozukluğu: Nedeni & En etkili tedavi yöntemleri
- psikoiz
- 21 Kas 2023
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 22 Kas 2023

"Anksiyete Bozukluğu", psikoloji literatüründe ve araştırmalarında önemli bir yere sahiptir. Endişe, korku ve stres gibi duygusal tepkiler aslında bizi tehlikelerden koruyan, “normal” duygusal ve fizyolojik tepkilerdir. Ancak anksiyete bozukluğunda kişinin, uyarana orantısız, fizyolojik ve duygusal tepki vermesinden kaynaklanır. Sonuç olarak, anksiyete kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkileyecek düzeyde ve kontrol edilemez bir çıkmaza sürüklenmesine neden olur.
Anksiyete bozukluğunun belirtileri genellikle kişiden kişiye değişebilse de genel olarak kişinin endişe, korku veya stres gibi duygularla başa çıkmakta zorlanması durumunda ortaya çıkar. Aslında bilinenin aksine Anksiyete’nin belirtileri sadece fiziksel semptomlar ile sınırlı kalmaz, belirtiler kendisini sosyal,duygusal, zihinsel ve davranışsal olarak da gösterir.
Fiziksel Belirtileri:
Kalp Çarpıntısı ve Nefes Darlığı: Anksiyete durumunda kalp atışlarında artış, hızlı solunum ve nefes darlığı gibi belirtiler görülebilir.
Terleme ve Titreme: Ellerde, ayaklarda veya vücudun diğer bölgelerinde terleme ve titreme hissedilebilir.
Mide Sorunları: Anksiyete, mide bulantısı, karın ağrısı, hazımsızlık veya ishal gibi sindirim sorunlarına yol açabilir.
Baş Ağrısı ve Kas Gerilimi: Anksiyete, baş ağrıları, kas gerginliği ve vücutta genel bir rahatsızlık hissiyle ilişkili olabilir.
Uyku Sorunları: Anksiyete genellikle uykusuzluk, uyku düzensizliği veya derin uykuya dalma zorluğu gibi uyku sorunlarına neden olabilir.
Duygusal ve Zihinsel Belirtiler:
Sürekli Endişe ve Korku: Anksiyete bozukluğu olan kişiler, belirli bir durum veya olayla ilgili aşırı endişe, korku veya kaygı yaşayabilirler.
Sinirlilik ve Huzursuzluk: Anksiyete durumunda sinirlilik, huzursuzluk, irritabilite (sinirlilik) artabilir.
Dikkat ve Odaklanma Sorunları: Anksiyete, zihinsel olarak odaklanmayı zorlaştırabilir ve dikkat dağınıklığına neden olabilir.
Panik Ataklar: Bazı durumlarda, anksiyete şiddetli panik ataklarla ilişkili olabilir. Bu ataklar ani ve beklenmedik olabilir ve şiddetli fiziksel semptomlarla birlikte yaşanabilir.
Sosyal ve Davranışsal Belirtiler:
Kaçınma Davranışları: Anksiyete, belirli durumları veya aktiviteleri kaçınma eğilimi yaratabilir. Örneğin, sosyal etkinliklerden kaçınma veya belirli yerlere gitmekten kaçınma.
Sürekli Endişe ve Kontrol İhtiyacı: Anksiyete bozukluğu olan kişiler, sürekli kontrol etme ihtiyacı hissedebilirler. Olayların kontrol edilemezliği durumunda artan endişe ve stres yaşayabilirler.
Bu belirtiler, anksiyete bozukluğu olan her bireyde farklılık gösterebilir. Kimi kişiler sadece belirli semptomları yaşarken, diğerleri birkaç semptomun kombinasyonunu tecrübe edebilir.
NEDENİ
Son yıllarda yapılan bir dizi bilimsel araştırma, hastalığın altında yatan mekanizmaları anlamamıza ve daha etkili tedavi yöntemleri geliştirmemize yardımcı olmuştur.
Örneğin yapılangenetik çalışmalar, anksiyete bozukluğunun genetik yatkınlıkla ilişkili olabileceğini göstermektedir. Aile geçmişi olan bireylerde anksiyete bozukluğu riskinin daha yüksek olduğu ve belirli genetik faktörlerin bu durumla ilişkili olduğu bulunmuştur. Bununla birlikte, tam olarak hangi genlerin anksiyete bozukluğuna katkıda bulunduğu hala araştırılmaktadır.
Beyin görüntüleme teknikleri olan MRI ve fMRI gibi yöntemler, anksiyete bozukluğu olan bireylerde beyinde belirli farklılıkların olduğunu göstermiştir. Özellikle, amigdala ve prefrontal korteks gibi beyin bölgelerinin anksiyete ile ilişkili olduğu ve bu bölgeler arasındaki iletişimin anksiyete belirtileriyle ilişkili olduğu bulunmuştur.
Stresin anksiyete bozukluğu üzerindeki etkilerini inceleyen çalışmalar, kronik stresin anksiyete belirtilerini artırabileceğini ve stresle başa çıkma becerilerini azaltabileceğini göstermektedir. Bu çalışmalar, stresle mücadele stratejilerinin anksiyete yönetiminde önemli olabileceğini vurgulamaktadır.
Peki Anksiyete ve Panik atak arasındaki fark nedir?
Anksiyete ve panik atak, her ikisi de stres, korku veya endişe gibi duyguları içeren benzer semptomlara sahip olsa da, aralarında bazı temel farklar bulunmaktadır. Örneğin, Anksiyete genellikle uzun süreli bir durumdur ve belirli bir durumla ilişkilidir. Panik atak ise ani, şiddetli ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkar, genellikle kısa sürer ve belirgin fiziksel semptomlarla karakterizedir. Anksiyete, genellikle günlük yaşamı daha az etkilerken, panik ataklar daha ani ve şiddetli olabilir, kişinin normal işlevselliğini ani olarak etkileyebilir.
Anksiyete:
Süreklilik: Anksiyete genellikle uzun süreli bir durumdur. Kişi, belirli bir olay veya durumla ilgili endişeli veya gergin hissedebilir. Bu durum genellikle günler, haftalar hatta aylar boyunca devam edebilir.
Belirtiler: Anksiyete, genellikle belirli bir durumla ilişkili olabilir ve semptomlar kişiden kişiye değişebilir. Endişe, kaygı, sinirlilik, kas gerilimi, yorgunluk gibi belirtiler genellikle yaygındır.
Yoğunluk: Anksiyete, genellikle daha düşük yoğunlukta başlar ve zamanla artabilir veya azalabilir. Kişi, genellikle günlük aktivitelerine devam edebilir, ancak endişe ve gerginlik hissi sürer.
Panik Atak:
Aniden Ortaya Çıkma: Panik atak, ani ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkar. Belirli bir tetikleyici olmadan veya beklenmedik bir anda ortaya çıkabilir.
Belirtiler: Panik atak belirtileri şiddetli ve şaşırtıcı olabilir. Kalp çarpıntısı, nefes darlığı, terleme, göğüs ağrısı, titreme, boğulma hissi gibi şiddetli fiziksel semptomlar genellikle meydana gelir.
Süre: Panik atak genellikle kısa sürer, genellikle birkaç dakika ile 20-30 dakika arasında değişebilir. Bu ataklar, kişide yoğun korku veya ölüm korkusu hissi bırakabilir.
Anksiyete Bozukluğunun Tedavisi Üzerine Yapılan Çalışmalar
Araştırmalara göre, ilaç tedavisi ile terapi kombinasyonları tedaviye giden en etkili yöntem olduğu bulunmuştur. Fakat anksiyete tedavisi, her birey için farklı olabilir. Bazıları için tek başına terapi yeterli olabilirken, diğerleri için ilaç tedavisi veya birkaç farklı tedavi yönteminin bir arada kullanılması daha etkili olabilir. Tedavi seçenekleri konusunda bir sağlık uzmanıyla görüşmek ve bireysel bir tedavi planı oluşturmak önemlidir.
İLAÇ TEDAVİSİ
Antidepresanlar ve Anksiyolitikler: Bu ilaçlar anksiyete semptomlarını hafifletmede yardımcı olabilir. Antidepresanlar genellikle uzun vadeli tedavi için kullanılırken, anksiyolitikler genellikle daha kısa vadeli tedavi için kullanılır.
TERAPİ ve PSİKO-SOSYAL DESTEK
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT):
BDT, anksiyete semptomlarını tanımayı, anlamayı ve değiştirmeyi hedefler. Olumsuz düşünce kalıplarını tanımlamak ve bunları değiştirmek için çalışır. Terapistler, hastaların endişelerini tanımalarına yardımcı olur ve gerçekçi olmayan düşüncelerin yerine daha sağlıklı düşünce modelleri geliştirmelerine destek verir.
Duygusal Destek: Terapi, bireylere anksiyete ile başa çıkma becerilerini geliştirme ve duygusal destek sağlama konusunda yardımcı olabilir.
Grup Terapisi: Anksiyete bozukluğu olan bireylerin bir araya gelerek deneyimlerini paylaşması, destek alması ve başkalarından öğrenmesi için grup terapisi faydalı olabilir.
Stres Yönetimi ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri:
Düzenli Egzersiz: Egzersiz, stres seviyelerini azaltmada ve genel ruh halini iyileştirmede yardımcı olabilir.
Beslenme ve Uyku Düzeni: Sağlıklı bir beslenme düzeni ve düzenli uyku, anksiyete semptomlarını yönetmede yardımcı olabilir.
Alternatif Tedavi Yöntemleri:
Meditasyon ve Yoga: Bu pratikler, gevşeme ve zihinsel odaklanma yoluyla anksiyete semptomlarını azaltmada etkili olabilir.
Nefes Egzersizleri : Meditasyonla birlikte nefes egzersizleri yapmak, anksiyeteyi azaltmada faydalı olabilir.